Düzenlenen basın toplantısında, söz konusu kanun hakkında ‘Ordu Barosu’nun görüşlerini açıklayan Baro Başkanı Av. İlhan Kurt, ‘makul şüphe’ yasasının mal varlığına el koymayı kolaylaştırdığını, adli yıl açılış töreninin kaldırıldığını, avukatın dosyaya erişimini kısıtladığını, Yargıtay ile Danıştay`ın yapısını değiştirdiğini, yargıda siyasallaşmaya sebebiyet verecek bir yasa olduğunu belirterek, “Bu yasanın hukuk adına kabul görmesi mümkün değildir” dedi. Av. İlhan Kurt, söz konusu yasaya göre ‘somut delillere dayalı kuvvetli şüphe’ yerine artık ‘makul şüphe` ile şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu ve iş yerinde arama yapılabileceğini, yasayla ‘taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma’nın kapsamının genişletildiğini, bu kapsamda daha çok soyut bir iddia olarak görülen ‘anayasal düzene ve devlete karşı işlenen suçlarda’ da mal varlığına el koyma kararı verilebileceğini kaydetti. “MAKUL ŞÜPHE KAVRAMI BELİRSİZ VE ESNEKTİR” Bu yasa ile avukatların dosyalara ulaşmasının da engellendiğini savunan Av. İlhan Kurt, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Makul şüphe kavramı belirsiz ve esnek bir kavramdır. Makul şüphenin ne olduğunu belirleme inisiyatifi hakime verilmiştir. Yani makul şüphenin ne olduğu belli olmamakta ve bunun nasıl kullanılacağı da bilinmemektedir ve uygulamalar da kaygılarımızı haklı çıkarmaktadır. Kör topal bir savunma ayağı ile hukuk sağlanamaz. Her bireyin ne ile suçlandığını bilmeye hakkı olduğu gibi, avukatın da müvekkili adına dosyayı inceleme ve müvekkilini bilgilendirme hakkı mevcuttur. Avukatın dosya inceleme yetkisinin kısıtlanması yönündeki düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı başta olmak üzere evrensel hukuk normları nazarında bir karşılığı yoktur. Artık birçok soruşturmada, savunmanın soruşturma dosyasına ulaşım hakkının, tıpkı eskiden olduğu gibi keyfi olarak sınırlanacağını ve savunma hakkının ağır yara alacağını tahmin etmek zor değildir.” “BU YASA ENDİŞE VERİCİDİR” Bu yasayla ayrıca sulh ceza hakimlerinin tüm ülke genelinde etkin olacak kararlar verebilecek konuma getirildiğini de belirten Ordu Baro Başkanı Av. İlhan Kurt, şunları kaydetti: "Türkiye Cumhuriyeti, bir kanun devleti olmaktan öte gerçek anlamda demokratik bir hukuk devleti olmalıdır. İnsan hakları ihlallerinin olmadığı, demokrasinin tam olarak özümsendiği, hukuk devleti kurallarının tam olarak uygulandığı bir ülke hepimizin beklentisi ve ortak amacıdır. Ordu Barosu olarak hukuk adına endişe verici bu yasadan ve henüz onaylanmamış iç güvenlik paketindeki polis devleti oluşturacak hükümlerden bir an önce geri dönülmesini temenni ediyor, demokratik hukuk devletini arzuladığımızı ve her türlü hukuksuzluğa karşı olduğumuzu beyan ediyoruz.”
Editör: TE Bilisim